Saika
Yaşlı çınarın her salınışında
Bazı yapraklar birbirine sürtünür
Bazıları yüzünü güneşe döner
Bazıları gölgeye düşer
Ve bazıları kopup gider
Her dalgalanmada
Başka bir biçim alır ruhumuz.
Atiye'nin Sesi
Öyle bir ayna tuttun ki kendime
Kendimi onda göremedim
Sır kaldın içimde
Kendime söyleyemedim
Azar azar eksildin
Kendimi sende bitiremedim
İki kişi tartışıyordu da
Aradan çekilemedim
Bir düdük sesiyle geceleyin
Havalanan kuşlar gibi
Fark edilmeden
Ansızın
Çekip gittin.
Atiye'nin Balayı
Soğukluğun en son noktası:
Yalnızlıktır.
Bütün kapıların arkası:
Yalnızlık.
Ne düşünürsen düşün
Ne yaşarsan yaşa:
Yalnızlığın.
Gidebileceğin en son yer:
Yalnızlıktır.
Niye
Yok oldunuz
Benim için,
Ben sizin için
Yok olurdum.
Her zaman, her şeyin
Herkesin gözü önünde olması
Hep daha zordu.
Tüm sevdiklerin senden uzakta:
Yalnızlığın soğukluğu.
Öğret bana senin olmayı,
Sevmek öğrenilen bir sonsuzluktur.
Sevmek,
Elinden alınsa da
Kendin olabilmenin
Sonudur.
Beklemeyi sevdik,
Sonumuza yetişmeyi.
Sunmayı sevdik,
Kendimizi saklamayı.
Sen sessizliksin
Sessiz geçen saatlersin.
Kabını değil sütünü sevdim
Paylaşmasan da
Sen sessizliksin.
Atiye'nin Çaresizliği
Hepimiz kıyıda köşede zamanlar geçiririz
Unutulmuş, kırgın ve bazen de
Umarsız, sürüklenen
Ve yalnız, hep yalnız
Düşleriz biri olmayı,
Hiç kimse olmayı, kendinde olmamayı,
Düş yitirilince..
Hepimiz sürgün, göçebe ve itilip kakılmış
Çalınca bizim olmayan zamanları
Umutlu ama mutsuz, bazen de
Mutlu ama uygunsuz
Ve umutsuz, hep umutsuz
Satarız kendimizi,
Hiçbirisi olmaya, kendinde olmamaya,
Birisi beğenince..
Ve geçmişin acılarından soyunmak
Ve geleceğin acılarına çırılçıplak
Yalnız ve unutulmuşun çaresiz çabası:
Yaşadığını hatırlaması.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder